İşçiye Ücret Kesme Cezası Uygulanması
İşçiye Ücret Kesme Cezası Uygulanması
SGK ile çalışan personelin maaşından ücret kesme Cezası Verilebilir mi?
Uzun bir süre bu soru ile karşı karşıya kaldım. Fakat İş kanununda ücret cezası ile ilgili bir madde bulamadım. Fakat bir kaç mahkeme kararlarını inceleyerek bazı istisnalarla mümkün olduğunu kanısına varabiliriz. Keyfe keder ücret kesintisinin mümkün olmadığını belirteyim. Bunun yerine yönetmelik ve iş sözleşmelerine istinaden uygulayabilirsiniz.
Peki Hangi Durumlarda Ceza olarak Ücret Kesintisi Yapılabilir?
Öncelikle işçi sözleşmesinde belirtmemiz gerekiyor. Sözleşmede açık ve net olarak ücret kesintisini belirtmelisiniz. Aksi takdirde ücret kesme cezası verme imkanı yoktur.
İç Yönerge ile hangi durumlarda ücret kesme cezası verileceği açıkça belirtilmelidir. Aynı zamanda iç yönerge personellere okunarak imzalatılmalı veya bir nüshası verilecek imzalatılmalıdır. Yani tebliğ tebellüğ şarttır.
Burada amaç Disiplin olmalıdır. Sözleşmede ücret kesme cezasını belirttim diye kesinti yapılamamaktadır. Yaptığınız ücret kesme cezası düzeni ve disiplini sağlamak amaçlı verilebilir. Bir iş yerinin düzenini bozmamak için yapılan kesintiler adli sıkıntı ile karşılaşmıyor.
Kesilen Ücret İşçiye Tebliğ Edilmelidir.
İşçinin maaşında eğer bir ücret kesme cezası var ise bütün açıklıkla kendisin bildirilmelidir. İşçinin savunması alınmalıdır. Ücret kesintisinde keyfilik, hata vb. var ise ceza kaldırılmalıdır.
Kesinti bir işçi için iki günlük maaşından daha fazla olamamaktadır. Bir işçi en fazla bir ay içerisinde iki gün ücret kesme cezası ile karşılaşabilir. Fazla kesinti yapılamamaktadır.
Kesilen Ücret ise ÇSGB’lığınca belirtilen bankalara eğitim ve sosyal hizmetler de harcanmak üzere bir ay içerisinde yatırılmalıdır. Yani ben işçiden kesinti yaptım. Bu bana kar kaldı diyemeyiz.
Not: İşçiye devamsızlıktan ücret kesme cezası veremezsiniz.
Yanlış, hatalı, fazla, haksız yere ücret kesmenin cezası 2017 yılı için 606,00.-TL dir.
Kaynak: 4857 sayılı kanunun 26/2 maddesi,
4857 sayılı Kanun md. 38/2 maddesi,
Yargıtay 9. H.D. 04.02.2011, E.2009/3466, K.2011/2483,
Yargıtay 9. H.D. 06.12.2010, E.2010/33308, K.2010/36162,
Yazan: Selçuk Toktaş